Levan Akın’ın “dayanışmaya övgüm ve İstanbul’a aşk mektubum” olarak tanımladığı Geçiş, uzun süredir kayıp olan yeğeni Tekla’yı bulmak için kendine bir söz veren emekli öğretmen Lia’nın hikayesini anlatıyor. Aralarında dünyalar kadar fark olsa da genç komşusuyla güçlerini birleştirip harekete geçen Lia’nın yolu sonsuz bağlantılar ve olasılıklarla dolu görünen güzel ve devasa İstanbul’a çıkacaktır. Lia İstanbul’da trans hakları için mücadele eden avukat Evrim’le tanışır ve hiç alışık olmadığı bağlar ve topluluklar arasında kendini Tekla’ya olabildiğince yakın hissetmeye başlar.